Derin Sözlük bölümümüzde geçen ay bağlanma yöntemlerini incelemeye başlamıştık ve ülkemizde de en çok kullanılan “kıçtan kara” bağlanma tekniğini incelemiştik. Bu bültende sıra “baştan kara” yönteminde. Baştan kara Bu yöntem tahmin edeceğiniz gibi kıçtan karanın tam tersi olarak teknemizin başını iskeleye bağladığımız bir yöntem. Kıçtan karada olduğu gibi bu sefer demir atma şansımız yok çünkü teknemizin başını iskeleye yanaştıracağımız için demir teknemizin altında kalacaktır ve hem tekneye zarar verebilir hem de istediğimiz sağlamlıkta tutmayabilir. Bu nedenle baştan kara bağlanmasında aşağıdaki yolu izliyoruz; -Rüzgârın geldiği yönü, bağlanacağımız iskelenin bulunduğu konumun genel rüzgâr durumunu ve diğer unsurları da göz önüne alarak, teknemizi bağlanmak istediğimiz noktaya yanaştırıyoruz. Bu süreçte kaptanın teknenin en arkasında dümende olacağını düşünürsek en önde, bağlanma halatlarını teknemizin başında her iki tarafta da olan koç boynuzlarına roda edecek bir kişi gerekiyor. Elbette tek başınıza da bu bağlanma sürecini yönetmek mümkün ama yardım her zaman riski azaltır😊<img src="https://images.aposto.com/2021/9/0/1635694555111.png" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="0.95" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">-Baş taraftaki bağlanma halatlarını önce rüzgâr üstü, sonra rüzgar altı olacak şekilde baş taraftaki koç boynuzlarına bağladıktan sonra, kıçtan karada da gördüğümüz, teknemizin kıç tarafını sabit tutacak tonozlara bağlanmamız gerekiyor. Tonoz halatları devamlı suyun altında olduğu için çok fazla küçük midyeler ile kaplanmış olur. Bu midyeler çok tatlı olsa da, minik keskin yüzeyleri birçok denizcinin elinde kötü hatıralar bırakabilir, o yüzden tonoz halatlarını dikkatlice çekmek, mümkünse eldiven kullanmak en doğru yöntem. -Rüzgârlı bir havada teknemizin başını hareket ettirmek kolay olsa da kıç tarafın manevra kabiliyeti biraz daha zor diyebiliriz, bu nedenle tonozun bağlanma süreci çok hızlı ve kusursuz olmalıdır ki teknemiz pozisyonunu kaybetmesin. Eğer ki kıç tarafta bağlanabileceğimiz tek bir tonoz var ise, hâkim rüzgârın geldiği taraftaki koç boynuzuna bağlanmak en doğru seçim olacaktır. Fakat yine de işi sağlama almak ve mümkünse yan tarafta bulunan teknelere de açmaz halatları ile bağlanmayı unutmamalıyız. Yanaşma ve bağlanma korkutucu ve zor görünse de pratikle çok rahatça tamamlanabilen süreçler. Özellikle ülkemizdeki yardımsever(!) denizciler bağlanma sürecinde başarısız olacağınızı düşünerek yardımınıza koşarlar. Bu nedenle gerilmeden, planınıza sağdık kaldığınız sürece sorun yaşamadan bağlanmaya devam edebilirsiniz. Unutmayın, denizcilikteki en önemli unsur, planlı olup soğukkanlılığı asla bırakmamaktır.

Eğer deniz kenarında yaşamıyor veya deniz kenarında yaşasanız bile şehrin karmaşasından dolayı denize ve yelkene yeterince vakit ayıramıyorsanız, deniz sizin için sadece ‘güzel bir manzara’dan ibaret ise, üzülmeyin yalnız değilsiniz😊 Derin sözlük bölümümüzde, genel denizcilik terimlerini ve yelkene dair bilgileri teorik olarak kolay anlaşılır bir dille paylaşmaya çalışıyorum. Bu hafta ise denizcilikte ve yelkende önemli olan bazı terimlere bakalım istedim. Elbette tek bültende çok fazla terim öğrenmek mümkün olmayacak, o nedenle ara ara Derin Sözlük bölümümüzde bu paylaşımlara devam edeceğiz.<img src="https://images.aposto.com/2021/5/2021-06-27T12:23:02.957Z_sm.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Bu hafta biraz daha ‘bilinen’ kelimelerle başlayalım istedim; -Alesta; ‘hazır ol!’ anlamında kullanılan alesta, çoğunlukla tramola ya da kavança manevralarında ekibe manevraya hazırlık bilgisini vermek için söylenir. -Laçka; genelde halatı boşlamak anlamında kullanılır. Yelkenlere çok ağırlık bindiğinde, tekne çok yattığında tekneyi, direkleri rahatlatmak için halatları laçka etmek gerekebilir. -Neta; donanımı düzenli ve işler tutmak olarak özetlemek mümkün. Seyir öncesi kokpitin ve kabinlerin neta edilmesi, her şeyin çalışır durumda olduğuna emin olunması, tekne üzerindeki tüm donanımların doğru pozisyon ve şekilde olması gibi aklınıza gelen her şeyin düzenli olması anlamında kullanılır.

Son bültenimizde yelkenli tekneleri incelemeye başlamıştık hatırlarsanız. Yelkenli teknelerde özellikle güverte üzerinde çok fazla hareketli ve hareketsiz arma olduğu için bu alanı biraz daha yayarak anlatmak istiyorum. Aynı bülten içinde 10-15 terimden bahsetmek akılda kalıcı olması açısından çok doğru gelmiyor. Bu nedenle önümüzdeki bültenlerde de bu hafta yapacağımız gibi kısa kısa bilgilerle ilerleyeceğiz. Geçen hafta sabit armalardan bahsetmiştik, ama hepsini bitirmemiştik. Çeşitlilik olması adına bu hafta sabit armalardan devam etmeyeceğim😊 Bir yelkenin köşelerini tanıyalım istiyorum bu hafta.<img src="https://images.aposto.com/2021/4/2021-05-31T11:15:05.466Z_sm.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="0.85" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Modern yelkenlilerde gördüğünüz gibi her bir yelkenin üç köşesi vardır ve her bir yakanın(köşenin) özel bir adı vardır; Mandar köşesi (Head): Mandar halatının bağlandığı, yelkenin en tepesindeki köşedir. Mandar halatı yelkeni yukarıya doğru basmak (yukarı doğru çekilmesi) için kullanılan halattır. Ana yelkenlerde bu yaka ana direğin en tepesinde yer alırken, teknenin baş tarafında bulunan Cenova yelkeni için bu yaka baş istralya ile ana direğin birleşim noktasına kadar yükselmektedir. Karula köşesi (Tack): Yelkenin alt köşesinde bulunan karula yakası, ana yelken için direk ile bumbanın birleşim noktasında, Cenova için ise baş istralya ile güvertenin birleşim noktasındadır. İskota köşesi (Clew): İskota yakası, yelkenin yönünü ve açısını ayarlamak için hareket halinde olan köşedir. Denizciliğin kendine has bir dili olduğunu daha ilk bültende söylemiştik. Bu nedenle bazı yerlerde yukarıda bahsettiğimiz terimlere mandar yakası/mandar köşesi, İskota yakası/İskota köşesi vs. denildiğini görebilir, duyabilirsiniz. Burada yakanın neresi, köşenin neresi olduğuna dair güzel bir tartışmaya girip çözüm bulabiliriz, ki bence yaka ile köşe ayrı (buna haftaya değineceğim). Fakat en büyük derdimizin yaka ile köşe arasındaki fark olması dileğiyle her ikisini de kullanmanızı öneririm😊 Birisi size “hayır o yaka değil, köşe!” derse tamam diyerek onun istediği şekilde devam edebilirsiniz. Bu nedenle açıklamalarda da hem yaka hem köşe olarak kullandım, kafa karışıklığı olduysa özür dilerim. Bu arada şunu da belirtmek istiyorum. Özellikle Derin Sözlük bölümünde anlattığım tüm bilgiler, Amatör Denizci Belgesi almak için başvurduğunuzda verilen eğitimde olan ya da özel bir yerden aldığınız kurslarda göreceğiniz bilgiler. Hatta çoğu zaman daha fazlasını da paylaşmaya çalışıyorum. Ben de yıllarca teorik ve pratik eğitimler verdiğim için, burada paylaştığım bilgileri belli bir düzen içerisinde sizlere iletmeye çalışıyorum. Buradan öğreneceğiniz bilgileri doğru şekilde kullanmanız için elimden geldiğince sadeleştirmeye çalışıyorum bu nedenle yavaş ilerliyor gibi geliyor ise, sebebinin bu olduğunu bilmenizi istedim😊 yoksa ben de halatlar ve bağlara, ya da navigasyon gibi daha eğlenceli konulara geçmek istiyorum. Ama her şey sizlerin iyi birer denizci olacağınıza emin olmak için!

Sanal dünya turumuzdan herkese merhaba. Bu hafta bildiğiniz gibi Yunanistan’ın doğu yakasındaki son durağımız olan Aegina adasına varmıştık. Umarım herkes Aegina’da keyifli vakit geçirmiştir. Aegina’dan sonraki durağımız sizlerin seçimi ile batı yakasındaki Kefalonya adası olmuştu hatırlarsanız. Hatta tüm yönlendirmelerime rağmen Lefkada’yı değil Kefalonya adasını seçmiştiniz. Bu durağımıza gideceğimizi açıkladığımda, Kefalonya’nın Yunanistan’daki son durağımız olacağını yazmıştım. Fakat okuyucularımız Yunanistan’dan ayrılmamak konusunda ısrarcılar😊 Son bültenimizde sizlere sunduğumuz Karadağ’ın Bar kenti, Hırvatistan’ın Split kenti ve yine Yunanistan’ın Korfu adası arasından yaptığınız seçim sonucunda, Kefalonya’dan sonraki durağımız Korfu adası olarak belirlenmiş oldu😊 Madem Korfu’ya gideceğiz, İyonya denizinde o kadar kuzeye çıkmışken kısa bir Adriyatik turu da yaparız belki. Buna yazının sonunda değineceğiz. Aegina’dan çıkış Önceki yazımızda hatırlayacağınız gibi Aegina adasının doğu tarafında yer alan Agia Marina’da demirlemiştik. Bu nedenle seyrimize de buradan başlayacağız. Bu hatırladığım kadarı ile sanal dünya turumuzdaki şimdiye kadarki en uzun seyirlerden biri olacak; yaklaşık 170 deniz mili. -Hesaplanmış deniz mili ve ortalama seyir hızımız ile toplam seyir süremizi tahmin etmemiz mümkün. Fakat bu hesaplamalara Derin Sözlük bölümümüzde navigasyon konusunu işlediğimizde girmek istiyorum. Bu nedenle şimdilik bu seyrin ortalama 5 knot ile gidersek yaklaşık 30 saat süreceği bilgisini verebilirim. -30 saat teknede durmadan seyir yapmak göz korkutucu geldiyse, Atlantik geçişi yapacağımız zaman neler düşüneceğinizi tahmin bile edemiyorum😊 -İlk uzun seyrimiz için de yeniden hazırlıklarımızı yapmayı unutmayalım. Yedek malzemeler kontrol edildi, yiyecek içecek eksikleri giderildi, olası sorunlar için ekstra depolandı. Aegina – Korinth kanalıAgia Marina, Aegina adasının doğu yakasındaydı, yukarıda da bahsettiğimiz gibi, bu nedenle ilk önce; -teknemizin burnunu yaklaşık 110 derecelere çevirerek seyre başlıyoruz, -kısa bir seyir ardından adanın kuzeyine tırmanmak için rotamızı 20-30 derecelere çeviriyoruz, -adanın en kuzey ucunu geçtikten sonra ise Korinth kanalına doğru yaklaşık 290-300 derecesine rotamızı ayarlıyoruz.<img src="https://images.aposto.com/2021/4/2021-05-17T08:05:58.344Z_sm.png" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.64" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Korinth geçişi Korinth kanalının yapımına 1881 yılında başlandığını ilk duyduğumda çok şaşırmıştım. Bilmeyenler için bu bilgi değişik olabilir😊 1893 yılında tamamlanan kanal, elbette yıllar içinde genişletilmiş, düzeltilmiş fakat başlangıç tarihinden itibaren baktığımızda 140 yıllık bir kanal olması benim için gayet heyecan verici. Dünyada bu tarz yapay kanallar mevcut bildiğiniz gibi, hatta yakın zamanda Süveyş kanalında sıkışan gemi sebebi ile yapay kanallar gündeme gelmişti yine. Bu tarz yapay kanallarda genelde ya kenarlara doğru ya da denizin dibine doğru açılıp kapanabilen köprüler mevcut. Bu köprüler sayesinde hem gemi trafiği hem de araba trafiği düzenli olarak sağlanmakta. Kanal geçişlerinde genelde dikkat edilen noktalar sabittir; -maksimum hız sınırı, -gidiş/geliş yollarının net ayrımı (tıpkı karayollarında olduğu gibi) -belirli aralıklarla belirli sayıda teknenin geçişi Korinth kanalı dar bir kanal olduğu için burada trafik her seferinde tek bir yönde akıyor diye tahmin ediyorum. Ben 2019 yılında Lefkada adasında yer alan yapay kanaldan geçerken çift yönlü bir trafik vardı ama Korinth geçişi gerçekleştirmedim hiç. Tüm bilgiler tek yönlü trafiğin olduğunu göstermekte ama yine de daha önce deneyimlemiş okuyucularımız var ise, lütfen bilgilendirin beni😊 Korinth geçişini yapıyoruz da hayalimizde yapay kanaldan geçişi canlandıramadık dediğinizi duyar gibiyim. O yüzden <a fr-original-style="" href="https://www.youtube.com/watch?v=-lOz4sR827M" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">buraya</a> sizin için kısa bir Korinth kanalı geçiş videosu ekledim.<img src="https://images.aposto.com/2021/4/2021-05-17T08:22:36.055Z_sm.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="0.80" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Korinth körfezi içinde seyir Korinth kanalından geçişimizi sorunsuz gerçekleştirdik ve artık körfez içindeyiz. Burada çok vakit kaybetmeden Kefalonya adasına doğru ilerlemeye devam edelim. Körfez içerisinde aslında çok fazla ziyaret edilebilecek koy, antik kent kalıntısı mevcut. Yunanistan’da olduğumuz için çok da şaşırılacak bir durum değil bu elbette. Körfezden çıkarken Rion-Antirion Köprüsünden geçerek ilerlememiz gerekmekte. Rion ve Antirion kasabalarını bağlayan bu köprü neredeyse 3km uzunluğunda. Bu tarz yerlerden geçerken lütfen araştırmalarınızı her zaman iyice yapın. Elinizde bir kitap varsa bir de internetten araştırın. Farklı kaynaklardan olası tüm tehlikeleri, sığlıkları vs. bilmekte fayda var. Korinth körfezinden son durak Kefalonya’ya doğru Rion-Antirion köprüsünü geçtik ve güneyde Patras şehrini gördük. Patras körfezinden çıktığımızda güney batıda Zakintos, batıda yani tam karşımızda Kefalonya, Kuzey batıda ise Lefkada adaları bulunmakta. Rotamızda görebileceğiniz gibi demirleme noktamızı Kefalonya adasının merkezi olarak geçen Argostoli şehri olarak seçtim. Bu nedenle adanın güneyinden dolanarak gayet korunaklı bir yapıya sahip olan Argostoli şehrine varmak için kuzeye doğru son bir tırmanış gerçekleştiriyoruz.<img src="https://images.aposto.com/2021/4/2021-05-17T08:10:07.783Z_sm.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.34" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Argostoli korunaklı bir koy içinde görünse de büyük ihtimalle batıda Akdeniz’den çok fazla rüzgar alıyordur. Bu nedenle alargada kalmak yerine, marinaya bağlanıp teknemizin güvenliğini sağlamak daha doğru gibi geliyor. Hem unutmayın ki, sanal dünya turumuzda bütçemiz sınırsız bu nedenle istediğimiz marinaya istediğimiz zaman bağlanabiliyoruz😊 Yunan adalarının en güzel yanlarından birisi de bana kalırsa, yapacak hiçbir şey bulamasanız bile görülecek ufak bir antik yapı kesin vardır😊 bu keşfi sizin yapmanız için yine bir <a fr-original-style="" href="https://www.youtube.com/watch?v=UmOQzgO-nfA" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">vlog</a> paylaşıyorum sizinle. Bağlandığımız yerlerde bu tarz amatör videolar ile gezi daha çok içindeymişiz havası veriyor gibi hissediyorum bu nedenle profesyonel gezi videolarını tercih etmiyorum. Bunu da belirtmiş olayım. Bir sonraki durağımız; Korfu adası Girişte belirttiğim gibi, 2 hafta önceki bültende sizlere sunmuş olduğumuz seçenekler arasından yine bir Yunan adası en çok oyu aldı. 2 hafta sonra Korfu adası için rotamızı kuzeye çevireceğiz ve bu arada söz verdiğim gibi, Lefkada adasındaki tünelden geçerek, oradaki deneyimlerimi de sizlerle paylaşacağım. Korfu’dan sonraki durağımızı seçeceğiniz yeni anketimiz aşağıda. Bu kadar gelmişken Adriyatik gezisi yapmazsak ayıp ederiz diye düşünüyorum. Şimdiden belirtiyim, Adriyatik içerisinde İtalya’nın batı kıyısına çok uğramadan daha az bilinen Karadağ ve Hırvatistan’da 1-2 limana uğrarız diye düşünmekteyim. Merak etmeyin, İtalya’da çok vakit geçireceğiz😊 Kişisel olarak en sevdiğim ülke olmasının yanında, tarihi, limanları, insanları ve elbette yemekleri ile uzun bir İtalya macerası bizi bekliyor. O zamana kadar Adriyatik turumuz için anketimizi doldurabilirsiniz. Son olarak da anketimizin en altında bulunan yorum kısmında görüşlerini bizimle paylaşan herkese çok teşekkürler. Hem yönlendirmeleriniz hem de motive edici mesajlarınız her seferinde çok farklı duygular yaşamama sebep oluyor, bu nedenle ben de her yazıda sizi daha çok bu yorum kısmını doldurmaya yönlendirmek istiyorum. 2 hafta sonra görüşmek üzere! <a fr-original-style="" href="https://forms.gle/qei2CEQJU8dmtYjx8" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Yeni rotamızı belirleyecek anketimizi buradan doldurabilirsiniz.</a>&nbsp;

Yunanistan'ın doğu yakasındaki son durağımız Aeginas adasından, batı yakasındaki ilk durağımız olan Kefalonya'ya seyir yapıyor, arada da Korinth kanalını geçiyoruz 

Aeginas - Kefalonya seyri

Derin Sözlük bölümümüzde her hafta farklı bilgileri biraz daha detaylı incelemeye çalışarak teorik bilgimizi sağlam temeller üstüne kurmaya çalışıyoruz. Yaz ayları yaklaşırken belki bir tekneye çıktığınızda Seyir Defteri bülteninden öğrenmiş olduğunuz bu bilgileri herkesle paylaşacağınız bir senaryo bizleri çok heyecanlandırıyor. Bu senaryo gerçekleşirse Seyir Defteri adını 1-2 kez tekrarlarsanız seviniriz😊 Geçen haftalarda teknemizi tanımaya başlamıştık. Teknemizin üst tarafında yer alan bölümleri tanımadan önce ise en önemli kısım olan ana gövdeyi tanımamız gerektiğini düşündüğümüz için geçen hafta ilk olarak teknemizin gövdesine ait iç ve dış yüzeyleri detaylıca incelemiştik. Bu hafta ise teknemizin ölçülerini tanıyacağız. Hadi başlayalım; Tekne ölçüleri nerede, nasıl kullanılır? Geçen hafta dünya turumuzda marinaya bağlanırken bir detay vermiştik, hatırlayanlar vardır belki. Teknemizin ölçülerini marina yetkilileri ile paylaşarak bize uygun alanın belirlenmesini sağlamıştık. Bu örnek ölçülerin kullanılmasına dair en temel kullanımlardan birini anlatmakta. Teknemiz bizim bir parçamız, onsuz denizde bir hiçiz bu nedenle ona dair her ayrıntıyı bilmek durumundayız. Bu nedenle de bu ayrıntılı bilgiler dünyanın her yerinde aktif olarak kullanılır. İlk olarak teknemizin uzunluğunu anlatan ölçü ile başlayalım;<img src="https://images.aposto.com/2021/3/2021-04-18T21:23:52.424Z_sm.png" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Tam boy (Length Overall (LOA)):&nbsp;Teknenin başında yer alan en dış noktadan başlayarak kıç bölümüne kadar olan uzunluk tam boydur. Genelde duyduğunuz 40ft, 34ft gibi sayılar bu uzunluğu anlatır. 1 feet 30,48 santimetreye eşittir. Yani dünya turumuz için seçtiğimiz 40ft’lik teknemizi düşünürsek bu teknemiz baştan sona kadar toplam 12,19 metre uzunluğundadır diyebiliriz. Su hattı boyu (Length Waterline (LWL)): Tekne tasarımında çok önemli bir yeri olan su hatta boyu, teknemizin pruva hattında suya değen en uç noktasından kıç kısmında su ile temas eden en arka noktasına kadar olan uzunluğu anlatmaktadır. En (Beam): Teknenin en geniş noktasının uzunluğudur. Fribord (Freeboard): Su hattı ile bordanın en yüksek kısmı arasındaki yükseklik Su çekimi (Draft): Su hattı ile omurga hattı arasındaki derinlikGenel olarak kullanılan ölçüleri bu şekilde özetlemek mümkün. Fakat şunu belirtmekte fayda var. Burada bahsetmediğimiz, teknelerin özellikle tasarım süreçlerinde dikkatlice hesaplanan farklı ölçüler hesaplanıyor. Bu ölçüler çok detaya gireceği için şimdilik girmeyeceğiz, fakat ilerleyen süreçte yeri geldiğinde elbette örneklerle paylaşacağız. Ölçülerin nasıl ve nerede kullanılacağını basit bir örnekle canlandırıp, Derin Sözlük bölümümüzü tamamlayabiliriz. Bir marinaya yanaşırken telsiz konuşması sırasında genelde şu sorular gelebilir; -Teknenin tam boyu / su hattı / eni / fribordu ve su çekimi ölçüleri nelerdir? Bu bilgiler ışığında teknemize uygun yer bize verilecektir ve bu sayede marina şartlarına en uygun şekilde yerimize bağlanmış olacağız. Artık teknemizin genel olarak ölçülerini, hangi terim nereyi anlatıyor biliyoruz. 2 hafta sonra gövdemizi oluşturan kesitlere bakıp gövdeyi tanıma sürecimizi tamamlayacağız. Teknenin üzerindeki eğlenceli bölümlerden önce bizi taşıyan ana gövdeyi iyice öğrenmek çok önemli.

Derin Sözlük ile ilgili hikayeler